Deneyimin Gücü Adına!
Deneyimin gücüne ve deneyimlemenin verdiği keyfe inanıyoruz. Üstelik bu deneyimleme hali salt keyif almakla değil; somut duygu ve fikirlere sahip olmak ile tamamlandığında deneyimi daha da özel hale bürünüyor. Bireysel olarak algımızı değiştirdiğimizde sahip olacağımız gücü biliyoruz ve tam da bu yüzden deneyimin, deneyimcinin gücüne vurgu yapıyoruz. Gelin, baştan sonra tüm deneyim sürecine yakından bakalım.
Deneyim
Deneyim, hem kelime anlamı olarak hem de pratikte, süreci anlatan bir kavram. Bir durumu, olayı, işi ya da ürünü herhangi bir şeyi tanımak ve tanışmakla başlayan bu süreç; o “şey” ile geçirilen süre sonunda, onun hakkında bilgi ve fikir sahibi olmak ile tamamlanıyor. Bu öğretici sürecin sonucunda, o şey hakkında net bir fikir ya da bilgi sahibi olmak kazanımı elde ediliyor.
Deneyim, sözlükteki herhangi bir kelime olmanın çok ötesinde bir kavram üstelik. Felsefe disiplininde, algı felsefesi ve fenomenoloji gibi alt dallarının temel konusu olan deneyim, dış dünyanın algılanmasının “deneyimlemek” üzerine olmasından yola çıkarak farklı düşünce biçimlerine de yön veriyor.
Deneyim Ne Demek?
Deneyim kelimesinin sözlükte iki farklı tanımı mevcut:
- Kişinin, belirli bir zaman içinde ya da yaşamı boyunca edindiği bilgilerden, görüp geçirdiği olay ve durumlardan edindiği görgü ve bilginin tümü, tecrübe.
- Kişinin, doğrudan algılayarak ve yaparak kazandığı bilgi ve tavırların tümü, beceri.
Deneyim konusunda bizim üzerinde durduğumuz kapsam özellikle ilk maddede yer buluyor. Tam da bu sebeple, biz deneyim kavramını ürün-marka-tüketici üçgeninde değerlendireceğiz.
Deneyim Nedir?
Deneyim nedir sorusunu bir tüketici olarak cevaplamaya çalışalım;
- Herhangi bir ürün hakkında sahip olduğumuz tecrübe ve fikirlerdir,
- O ürünün içeriğinden kullanımına kadar her aşamada tecrübe ettiğimiz pratiklerdir,
- O ürünün kullanım kolaylığı, faydası, sevilen/sevilmeyen yönleri hakkında sahip olduğumuz kanılardır,
- Herhangi bir marka hakkında edindiğimiz algı ve görüştür,
- Bir marka ya da ürün hakkında yaptığımız puanlamalar, yorumlar gibi tüm geri bildirimlerdir.
Özetle satın alınan bir ürünün kullanılması sonucunda bizde bıraktığı duygu ve düşünceler bütünü olarak tanımlanabilir. Deneyim nedir sorusuna bir soru daha ekleyebiliriz artık; biz bir tüketici miyiz yoksa deneyimci mi?
Deneyimci
Deneyimci, en basit tanımı ile deneyimleyen kişidir. Deneyimi ön plana çıkartan ve deneyerek kazanım elde eden, bağlantılar kurandır. Bu deneyim sonunda deneyimlenen şey hakkında geri bildirimde bulunan ve kendi deneyimini farklı kişilere aktaran tecrübe sahibi bir kişi vardır.
Deneyimci aldığı bir ürünü zaman içerisinde tecrübe ederek o ürünün faydası, zararı, özelliği, kullanımı, kolaylığı, zorluğu gibi pek çok başlıkta geri bildirimde bulunur. Bu geri bildirimler ürün geliştirme konusunda kullanıldığı gibi ürünün kıymetini ve o ürüne olan talebi de belirleyen mühim bir unsurdur.
Deneyimcilik
Deneyimcilik, bilginin deneyimler sonucunda elde edilmesidir. Deneyimlenmeyen bir şey hakkında doğru, tutarlı ve geçerli bir fikir sahibi olunamayacağı gibi o şey hakkında düşünülemez de. Deneyimlemeden beyan edilen fikirler genelde bir duyum sonucu elde edilmiş ön yargılar öteye geçemez.
Deneyimcilik kavramının en az felsefe literatürü kadar önemli olduğu bir kapsam daha var; tüketim. Başlığı tüketmek olarak belirleyince deneyimin ne kadar önemli hale geldiğine bakalım.
Deneyimcinin Gücü
Deneyimcinin gücü, süregelen tüketim sistemini ve hatta bu sistemin en önemli oyuncusu olan markaları değiştirebilecek kadar büyük. Bireysel olarak tek yapmamız gereken ise bu gücün farkında olarak hareket etmek. Nasıl mı?
Gezegenin alarm vermesiyle hayatımıza giren sürdürülebilirlik kavramı hem bireysel hem de kolektif olarak pek çok düşüncemizi ve eylemimizi değiştirdi. Bu güncelleme ile inceleyen, araştıran ve daha iyisini talep eden bir hale büründük. Üretimde etiği sorguluyor ve sürdürülebilir tüketmeye gayret ediyoruz. Lokal üreticileri tercih ediyor ve etik üretim ürünlerini satın almaya yöneliyoruz. Bir adım sonrasında ise yepyeni bir eşiğe ulaşacağız; deneyimciliğe!
Sürdürülebilir hayat görüşünün bir parçası olarak yöneldiğimiz sorumlu tüketicilik yeterli değil. Yaptığımız seçimleri, edindiğimiz deneyimleri, benimsediğimiz algı, fikir ve görüşleri aktararak yeni farkındalıklar oluşturmak elimizde. Bu aktarımları etik, lokal ve özgün olan ürün, tasarımcı, sanatçı ya da markayı kapsayacak şekilde yapmak muazzam bir etki yaratabilir.
Bu süreci daha somut bir hale getirelim. Lokal bir üretici belirledin ve sahip olmak istediğin bir ürün var. Bu ürünle ilgili ilk araştırmaları yapıp hakkında bilgi de edindin. Sıra geldi alış-veriş kısmına. El emeğinin güzel enerjisini taşıyan o ürünü aldın ve eline ulaştı. Aldığın ürünün paketini açmak, sana özel yazılan notu okumak ile başlayan deneyim süreci ürünün bir çok kez kullanımı ile sonuçlandı. Tebrikler! Deneyimi başarıyla tamamladın!
Deneyim sonucunda edindiğin bu bilgiler, kapıldığın hisler.. İşte bunlar tamamen gerçek ve seni yalnızca bir tüketici olmaktan farklılaştıran artılar. Bu deneyimi paylaşmaktan, geri bildirimler vermekten, tavsiye etmekten çekinme. Böylece lokal üreticileri gerçekten desteklemiş ve etik üretimi teşvik etmiş olursun.
Kalıpların dışına çık..
Tüketmek yerine deneyimlemeyi seç..
Hendeseli’de deneyimci ol!