17 Haz 20234 Dakika

Itır Erhart ile Sürdürülebilir Sanatlar Üzerine

Post thumbnail

Sürdürülebilir sanat söyleşilerinde bu bölümün konuğu çok yönlü, enerjik ve rengarenk bir isim; Itır Erhart..

  1. Itır Hocam, önce sizi tanımakla başlayalım. Itır Erhart kimdir? Bu çok yönlülük içinde sürdürülebilir yaşam için sahiplendiğiniz rolden bahseden misiniz?

Akademisyen, sosyal girişimci ve maraton koşucusuyum. Sivil toplum, sosyal fayda ve sürdürülebilirlik üzerine çalışıyorum; projeler yapıyorum, konuşuyorum, yazıyorum. Kurucuları arasında yer aldığım, içinde bulunduğum, destek verdiğim tüm girişimlerin, projelerin odağında sürdürülebilirliğin iki temel prensibi olan “kimseyi geride bırakma” ve/ya da “zarar verme” anlayışı var.

  1. Peki Itır Erhart’ın sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir sanat tanımı nedir?

Sanat marjinalleştirilen, ötekileştirilen birey ve grupların sesini yükseltmek, birleştirici gücüyle kutuplaşmayı azaltmak için çok etkili bir araç. Bu nedenle sanat ve sürdürülebilirlik deyince benim ilk aklıma gelen kapsayıcılık; herkesin sanat üreticisi ve izleyicisi olması için alan açmak, tam erişilebilir mekanlar tasarlamak. Ekolojik açıdan da sürdürülebilirliği sahneden kullanılan malzemelerden kostümlere, enerji kaynaklarımıza, geri dönüşüm ve ileri dönüşüm uygulamalarımıza kadar 360 derece ele almak ve olumsuz etkimizi azaltmak için politikalar geliştirmek, etkimizi ölçmek, takip etmek.

  1. Sürdürülebilirlik her alanı yeniden şekillendiriyor, en önemlisi de yaşamlarımızı. Sizin sürdürülebilir yaşam yolunda doğa ile temasınız ne zaman ve nasıl başladı? Sürdürülebilirlik adına evinizde, çalışma alanlarınızda ve sosyal hayatınızda neler yapıyorsunuz?

Ekolojik yaşam üzerine düşünmeye Buğday Derneği’nin, Adım Adım STK’ları arasına katılması ile başladım. Sevgili Victor tanışma toplantına sepeti ile geldi. Tohumlar, tahta kaşık, vegan beslenme.. Hepsi ile Victor sayesinde tanıştım. Okudukça, dinledikçe, yıllar içinde yaşam pratiklerim de dönüştü. Araba kullanmayı, et tüketmeyi bıraktım. Yanımda matara taşımaya, satın alırken tercihlerimi sosyal ve ekolojik açıdan asil ürünlerden yana kullanmaya, atıklarımı ayrıştırmaya başladım.

Şu anda İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin ekolojik dönüşümü için çalışıyoruz. Karbon ayak izimiz hesaplandı. Atığı kaynağında ayrıştırıyoruz, tek kullanımlık bardakları kaldırdık, şebeke suyunu arıtıyoruz, kurum içi paylaşım, takas kültürünü yaygınlaştırmaya yönelik projeler yapıyoruz.  

  1. Hendeseli olarak sürdürülebilirlik de en az sanat kadar benimsediğimiz ve önemsediğimiz bir konu. Bu iki kavramın birlikteliği bizi heyecanlandırıyor. Size göre sürdürülebilir olmak konusunda sanatın rolü nedir? Kültür ve sanat politikalarını sürdürülebilirlik açısından yeterli buluyor musunuz? Geliştirme konusunda fikirleriniz neler?

İKSV geçtiğimiz yıllarda “Ekolojik Dönüşüm için Kültür Sanat” başlıklı bir rapor yayınladı. Raporda iyi örnekler ve ekolojik dönüşüm için öneriler de yer alıyordu. Konuşma, tartışma başlamış oldu bu sayede.

Biz de 2019 yılında “Eğlen, İz Bırakma” mottosu ile Türkiye’nin ilk sürdürülebilir müzik festivali olan Festtogether’ı düzenledik. Festival vegan ve plastiksizdi. Birlikte 250 kg kağıt, 250 kg plastik ve 840 kg cam atığın geri dönüşümü sağlandı. ÇEVKO Vakfı’nın festival alanında oluşturduğu geri dönüşüm atölyesinde, gün boyu içecek kartonları kağıda dönüştürüldü. Festival kapsamındaki dört kişilik bir ailenin yıllık tüketimine eş değer, 2.760 kw/saat elektrik, bir bireyin yıllık tüketimine eş değer 66,67 metreküp su, ortalama bir aracın deposunu bir kez dolduracak 45 litre yakıt tasarrufu elde edildi. Bu örneklerin çoğalması, İKSV’nin raporunda yer alan önerilerin kurumlar, organizatörler tarafından sahiplenilmesi, her birinin kendi sürdürülebilirlik politikalarını geliştirmesi ve uygulanması gerekiyor.

  1. Sürdürülebilir yaşam ve sürdürülebilir sanat konusunda önerilerinizi de dinlemek isteriz.

Önce olumlu, olumsuz etkimizi fark etmek; karbon ve su ayak izimizi ölçmek. Sonra ekolojik dönüşüm ve kapsayıcılık için yol haritamızı çıkarmak, harekete geçmek, iyi uygulamalarımızı paylaşmak, yaygınlaştırmak.

  1. Adım Adım, Açık Açık ve Inogar girişimlerinizde fikirden öteye geçtiğinizi ve sürdürülebilir olmayı hedeflediğinizi biliyoruz. Girişimlerinizde sürdürülebilir olmakla ilgili çalışmalarınızdan da bahseder misiniz?

Kurucuları arasında yer aldığım Adım Adım ve Açık Açık da yönetim kurulu üyesi olduğum İnogar Kooperatifi de kimseyi geride bırakmama ve zarar vermeme prensipleri etrafında kurguluyor tüm faaliyetlerini. Adım Adım koşucuları toplumsal ve ekolojik sorunların çözümüne katkı sağlayan STK’lar için kaynak ve farkındalık yaratıyor; Açık Açık şeffaf ve hesap verebilir STK’lar ile bağışçıları buluşturuyor; İnogar ise insanları ve gezegeni, kârın önüne koyan bir iş ve ticaret vizyonunu yaygınlaştırmak için Adil Ticaret Türkiye Projesi’ni yürütüyor. 

  1. Sürdürülebilirlik konusunda attığınız her adım çok kıymetli. Son olarak Koşaradım - Bir Yaşamdan Notlar adlı kitabınızdan da bahsetmek isteriz. Okuyucu ne buldu, okumamış olanları neler bekliyor?

“Koşaradım” olarak tanımladığım hayatımın içinde yazma molaları veriyorum. Bu kitaptaki denemeler aşk, koşu, sanat, mutluluk, toplumsal cinsiyet gibi bende yazma arzusu uyandıran konularda. Bir kısmı daha önce farklı mecralarda yayınlandı, bir kısmı da ilk kez bu kitapta okurla buluşuyor. Okuyucular arasında kitapta kendilerini bulduklarını söyleyenler de yol arkadaşı bulduklarını söyleyenler de var. Ne bulunacağı okurun ihtiyaçlarına, duygu durumuna, onu çevreleyen ortama bağlı ve her okura özel. Güzel olan yanı da bu değil mi?

Share:

Etik Üretim, Sorumlu Tüketim

menü

takipte kal

Hendeseli Blog © 2023 | Tüm hakları saklıdır.