3 Mar 20238 Dakika

Sanat Terimleri

Post thumbnail

Bu içerik sanatı okumak, konuşmak ve anlamlandırmak için gereken terimleri listeler. Yeni terimler öğrendikçe güncelleyeceğimiz bu içerik Hendeseli Blog’un demirbaşlarından..

Sanat Terimleri

Sanatı icra edenlerin sözlüğü; Sanat Terimleri

Sanatı tercümeye, sanatçının üretim alanından başlayalım.

Atölye : Sanatçının düşünce ve üretim aşamalarının fiziksel mekânı. Sanatçının kendi üretiminin yanı sıra çırakların da yetiştiği, sergilerin hazırlandığı, sanat malzemeleriyle dolu bir oda.

Kompozisyon : Bir sanat yapı için görünmez alt yapı. Sanat yapıtını meydana getiren öğelerin bir araya gelme biçimi.

Açık Kompozisyon : Kapalı Kompozisyonun tersi olmakla birlikte; tuvaldeki gerçekliğin, resmin sınırları dışında da devam eden gerçekliğin bir parçası olduğu izlenimini verecek şekilde yeniden oluşturulması. Resmin tüm öğeleri tuvalin üzerinde izlenilmez; yapılan çalışma doğadan ise resim doğaya ait olan şeyin sadece bir kısmını gösterir.

Kapalı Kompozisyon : Açık kompozisyonunun tersi olmakla birlikte; bir yüzey üzerinde betimlenen gerçekliğin, kompozisyonun sınırları içinde bulunması durumu. Resmin tüm öğeleri tuvalin üzerindedir, izlenebilir.

Akademizm : Sanat içindeki yeni oluşumları, atılımları reddeden; tutucu, akademik öğretimin kurallarına bağlı, akademik üsluba, kurallara göre çalışmak.

Alegori : Düşünce, anlamın, görüntünün veya davranışın betimlenerek gözde canlandırılması. Plastik sanatlarda heykel ve resimde sıkça karşılaştığımız bir durumdur. Böylece soyut fikirlerin somutlaştırılması olarak da düşünmek mümkündür.

Altın Oran : Matematik terimi olarak bilsek de sanatı içine alır. Matematiğin estetize edilmiş hali olarak düşünülebilir. Sanat eserini meydana getiren malzemelerin birbiriyle uyumu, estetik açıdan dikkat çekmesi..

Altın Oran matematikte; a/b = b/(a/b) şeklinde gösterilir. Bu uyuma uyan her eser estetik kabul edilir. Salyangoz kabuğu, altın oran terimi için ideal bir örnektir.

Eskiz : Eser öncesi hazırlık, taslak çalışması.

Amorf : Şekli olmayan cisimler.

Amulet : İnançlar gereği şekline misyon yüklenmiş cisim. Nazar boncuğu, at nalı, fil dişi vb.

Ankostik Resim : Erimiş balmumu ve boya maddesinden yapılan resim.

Atmosferik Perspektif : Resim sanatında ton farklılıklarıyla yaratılan derinlik algısının yanılsaması.

Biçim : Bir fikrin forma bürünmüş hali.

Bakış Açısı : Nesneye, esere veya üretilecek işe estetik anlayışla bakmak, eleştiri getirmek, kişisel fikirlerle birlikte, sunulan şeyin aksine kişisel yorum getirmektir. Bir konuyu her sanatçının farklı yorumlaması, üretmesi sanatçıların farklı bakış açıları olduğunu gösterir.

Biçim Bozma : Sanatçının model aldığı bir şeyin formunun bozarak yeniden form inşa etmesi. Daha fazla etki yaratan ve etkileşim arttıran sonuçlar doğuran konuda, sanatçı, nesneyi kendi üslubuna göre yeniden şekillendirir veya resmine malzeme olarak kullanabilir. Bu malzemeler, insan üretimi veya doğaya ait olabilir. Dışavurumcu bu yaklaşımla izleyici de gördüğü karşısında daha fazla anlam çıkarımı yapar.

Biyomorfik Biçim : Daha çok hayvan ve bitkileri anımsatan, eğtisel dış çizgilerle oluşturulmuş biçimler.

Birlik : Resmi bir araya getiren öğelerin koordineli olarak resmin temasını vurgulaması.

Boyut : Geometrik bir terimdir. Bir cismin uzunluk cinsinden ifade edilmesi. Sanat yapıtları iki boyutludur.

Buluntu Nesne : Sanatta kullanılmak amacıyla üretilmemiş olup, sanatsal amaç için yeniden tasarlanmış nesne.

Chiaroscuro Tekniği : Işık ve gölge yaratma tekniği. Karanlığın ve aydınlığın oluşturduğu zıtlığı ifade eder.

Çizgi : Nokta ile başlayan bir doğru parçasının görsel simetrisi. Birden fazla noktanın bir araya gelmesiyle oluşan düzlem.

Çizgisel : Anlatılmak istenen, ortaya konmak istenen “şeylerin” çizgi ile gösterilmesi. İnce kontur.

Çizgisel Kompozisyon : Hareket halindeki noktanın yarattığı çizginin sanat yapıtında okunabilir olması, anlam ifade etmesi.

Dekalkomani : Sanatçının üretim öncesi ön çalışma yapmasına gerek duymadan, kalın bir fırçayla boyayı kağıdın üzerine sıçratması ve bir başka kağıtla boyayı yüzeyde dağıtması.

Dekolaj : Duvara yapıştırılmış afiş veya bezlerin koparılarak kolaj oluşturulması.

Denge : Resimdeki kompozisyonu meydana getiren unsurların eser bütününde uyum sağlıyor olması. Resimdeki denge açık-koyu, dikey-yatay zıtlığı ile kurulur.

Derinlik : İki boyutlu yüzey üzerinde üçüncü boyut yaratılması. Uzaktaki cisimlerin küçük görünmesi.

Detramp : Kuru sıva üzerine zamklı boya tekniği.

Devinim : Resim düzlemi üzerinde yer alan biçimlerin yoğunlaşıp seyrelmesinden ve pozlarından kaynaklanan durağan dengenin bilinçli müdahele ile bozulması.

Kontur : Dış çizgi demektir. Sınır çizgisi olarak da bilinir.

Diorama : Küçük ölçekli modeller eşliğinde sanatçının ortaya çıkartığı ortamlar, sahneler.

Dimetri : Nesnenin iki boyutunun ölçüleri aynı oranda küçültülerek çizilirken, üçüncü boyutunun daha farklı oranda küçültülmesi.

Diptik : İki panelden oluşturulan eserler için kullanılır.

Doku : Sanat eserinin yüzeyinin yapısı ve özelliği. Görünümü ve hissiyatıdır.

Düzlem : Üç boyutlu nesne ve varlıkların iki boyutlu olarak üzerinde betimlendiği yüzey.

Edisyon : Bir eserin sınırlı sayıda üretilmiş her bir baskısı.

Eklektisizm : Birbirinden farklı sanatsal dizgelerden alınan öğelerin yeni bir dizge içinde yeniden kullanılması eylemi.

Ekorşe : İnsan ve hayvan figürünün anotomik halde gösterilmesi.

Eksensel : Bir eksen doğrultusunda veya bir eksene göre oluşturulmuş kompozisyonlar.

Enstalasyon : Mekâna özgü yerleştirilmiş, karışık teknikle üretilmiş sanat eseri.

Figüratif Sanat : Resim ve heykel sanatlarında gerçek varlıklar ve nesnelere gönderme yapan betileri kullanan sanat anlayışı.

Fine Art Baskı : Yüksek kalitede baskı yapma yöntemi. Yazıcılarla hazırlanır ve Giclee baskı olarak da bilinir.

Frotaj : Sürtme ve ovalama tekniği.

Fütürizm : Modern sanat ve toplumsal hareketlerin akımı. Sanata makine ve hız unsurlarının eklenmesi.

Gölge ve Işık Düzeni : Yanılsama tekniği. Batı sanatına ait olup modern sanatta karşımıza çıkmaz.

Gravür : Metal levha üzerine yapılan baskı çeşidi.

Form : Mekânda yer kaplayan eser/lerin görünümü, şekli.

Hareket : Bir eserin devinimde olduğu izlenimini veren yanları. Gerçekte yoktur, yanılsamadır.

Hazır Nesne : Daha önce üretilmiş, var olan nesne. Buluntu nesneler gibi daha önce sanat amacıyla üretilmemişlerdir. Sanatçı müdahelesi ile sanat eserinin parçası olur.

Işık – Gölge : Resim üzerinde kullanılan tek renkle elde edilen ton farklılıklarından oluşan aydınlık ve karanlık alanlar.

İdealizm : Standart biçim.

İzokefali : Bir kompozisyonda yer alan tüm figürlerin kafalarının aynı hizada yerleştirilmesi. Burada boy ve statü önemli değildir.

Janr-tür Resmi : Burjuva sınıfının gündelik yaşamını gerçekçi şekilde betimleyen, küçük boyutlu resimler.

Kadraj : Resim sanatında resmin çerçeve sınırlarının belirlenmesi anlamında kullanılırken fotoğraf sanatında görselin lensin sınırları içinde belirlenmesidir.

Karşı Sanat : Akademikleşmiş, geleneksel sanat kavramlarına karşı çıkışı simgeler. Dadacılık akımına mensup sanatçıların savunduğu bir akım olmakla birlikte, dada akımını savunan sanatçıların zamanın tutucu eğilimlerine eleştiri getirdikleri sanat yapıtlarını kapsar.

Kitsch : Daha çok 20. yüzyılda üretilmiş olan estetikten uzak, kökeni belirsiz, zevksiz tasarım anlayışı.

Kolaj : Farklı malzemelerin tek bir yüzeyde yeni bir kompozisyon oluşturulmak için bir araya getirilerek yapıştırılması ile oluşan resim tekniği.

Kontraposto / Kontrapost : Resim veya heykel sanatında insan resmedilirken veya heykeli yapılırken klasik duruş biçimlerinden biri.

Kroki : Bir eserin ön hazırlık aşamasında, eserin kaba hatlarıyla çizilmesi.

Linol Baskı : Linolyum malzemesiyle yapılan ahşap baskı çeşidi.

Maket : Bir yapı elemanının ölçekle küçültülmesi veya büyütülmesiyle çıkan 3 boyutlu temsili model.

Mimesis : Taklit yoluyla benzetme. Bir sanat eserinde doğanın taklit edilmesi. Doğayı ve insan davranışlarının taklit edilerek sanat üretilmesi. Aristotales’in sanat teorisini şekillendirdiği bir kavram.

Modelaj : Kil ve bal mumu gibi şekillendirilmeye müsait malzemelerin, özel tahta kalem veya el yardımıyla şekillendirilmesi.

Model Etme : Resim ve heykel sanatında form, biçim verme işi.

Monokromi : Çok renkliliğin karşıt anlamı. Tek rengin çeşitli tonlarının kullanılması.

Polikromi : Çok renklilik.

Motif : Süsleyici öğe.

Mulaj : Herhangi bir nesnenin alçı ya da bal mumu ile kalıbının alınması.

Nanfigüratif Sanat : Resim ve heykel sanatında insan, hayvan ve bitkileri kullanmayan sanat anlayışı.

Oeuvre : Bir sanatçının yaşamı boyunca ürettiği tüm eserler.

Özgün Baskı : Çeşitli basım teknikleri kullanılarak oluşturulan resim sanatı. Çoğaltılmak amacıyla üretilen eserler, özgün baskıdır.

Arşivsel Baskı : Arşive uygun pigment transfer esasıyla laboratuvarda hazırlanan baskı.

Panoroma : Bir manzaranın geniş bakış açısıyla resmedilmesi.

Pentür : Yağlıboya tablo.

Perspektif : Üç boyut yanılsaması yaratma işine yarayan resim ve çizim tekniği.

Ters Perspektif : Kaçış noktasının insan, hayvan ve bitki ile seyirciler arasında yer alması. Uzaktaki cisimler daha büyük görünürler.

Pitoresk : Estetiği doğadaki rastlantısallıkla elde etmeye çalışan her türlü sanat anlayışı.

Poliptik : Avrupa sanatında dinsel içerikli konuları anlatan, birbirine bitişik resim levhaları.

Poşat : Doğa içinde yapılan, küçük, renkli yağlıboya resim eskizi.

Resim Düzlemi : Resim sanatında üç boyutlu nesne ve varlıkların iki boyutlu olarak üzerinde betimlendiği düzlem.

Retrospektif : Geçmişin resmedilişi. Savaşlar, ölümler, afetler vb.

Ritim : Akıcılık ve devamlılık. Farklı öğelerin düzen içinde birbirini izlemesi.

Reprodüksiyon : Bir sanat eserinin çoğaltılması. Genellikle fotoğraf, gravür ve illüstrasyonlar için geçerlidir.

Sfumato Tekniği : Renk ve tonlar arasında yumuşak geçiş sağlayan gölgeleme tekniği.

Shade : Eldeki rengi daha koyu yapmak için “siyah” renk eklenmesi sonucu ortaya çıkan renge verilen isim.

Tint : Eldeki rengi daha açık yapmak için “beyaz” eklenmesi sonucu ortaya çıkan renge verilen isim.

Soyut Sanat : Doğada olmayan, gerçeği yansıtmayan nesnelerin kullanılmasıyla yapılan sanat.

Stil : Üslup.

Terracotta : Pişmiş topraktan yapılan kullanım eşyası.

Tipografik Baskı : Metal kalıplar aracılığıyla yazı, sembol, fotoğraf gibi işlerden çeşitli yüzeylere baskılar yapılması.

Ton : Boyalı cisimlerin, nesnelerin yüzeylerindeki renklerin açıklık ve koyuluk farkları.

Topografik Sanat : Doğada büyük boyutlu değişikliklerle oluşturulan sanat yapıtları. Arazi sanatı da denir.

Toprak Boya : Taş ya da topraktan elde edilen doğal, organik boya.

Torso : Uvuzlar ve baş bölgesinin dışında kalan insan gövdesi resmi, heykeli.

Triptik : Üç panelden oluşturulan eserler.

Trompe-l’oeil : Gerçeklikle bağı olmayan, gerçeklik izlenimi verilmeye çalışılan resim.

Tuş : Yağlıboya resminde fırça darbesiyle yüzeyde oluşan boya lekesi.

Tuval : Tahta çerçeveye tutturulmuş, üzeri beyaza boyanmış resim yapmak için kullanılan kumaş.

Uyum : Eseri meydana getiren öğelerin birbirleriyle iletişimi.

Valör : Renklerin açık ve koyu tonları arasındaki ilişki.

Veduta : Gerçekle bir olan ayrıntılı kent resimleri, çizimleri, baskılar için kullanılır.

Yanılsama : Gerçeğin sanat yapıtında yeniden canlandırılması.

Share:

Etik Üretim, Sorumlu Tüketim

menü

takipte kal

Hendeseli Blog © 2023 | Tüm hakları saklıdır.