Hendeseli Sanatçılarla yaptığımız Hendeseli Sanat Söyleşilerinin yeni bölümünde konuğumuz Numan Okutan..
- Numan Okutan isminden bahseder misin?
Üniversite eğitim dönemimde farklı disiplinden işler üretmeyi seven biriydim. Resim Ana Sanat Dalında seçmeli derslere olan ilgimin ufkumu daha da genişlettiğini söyleyebilirim. Resimden tutun video art, enstelasyon, performans sanatına olan ilgim hocalarım tarafından da hep desteklenerek anlatım biçimlerimi çoğaltmamda belirleyici bir role sahip olmuşlardır.
Üretimlerimde etki arayışı içerisindeyim. Eserlerime bakan izleyicinin ilk önce etkilenmesini ve birden bire çarpılmasını, bu şoktan sonra resmi okumasını, hissetmesini ve üzerine düşünmesini arzuluyorum. Akıldan çok duyguya hitap ediyorum. Renk, çizgi, kompozisyon arayışlarım zaman zaman protest bir yapıyla birleşiyor. Eskinin naifliği ile şimdinin arsız egoistini bir araya getiriyorum. Bu çağ tekinsiz. Resmime tekinsizliği, acayipliği, gülünesiliği, afaltıyı, yalnızlığı, zihni bozukluğu ve arızaları, yabanlığı, yalnızlığı, kuşatılmışlığı ve erkek egemen kültürün umarsızlığını mizahi bir tavırla konu edinerek işliyorum. Renk paletimde çok canlı renkler olabildiği gibi çok soğuk renkler de var. Vermek istediğim etkiye bağlı olarak renkleri seçiyorum. Bu yüzden resmimin bir matematiği var. O matematiği izleyici ile konuşturmaya çalışıyorum.
- Hangi alanda eserler üretiyorsun? Ürettiğin alanla ilk bağı nasıl kurdun?
Üretimlerim farklı medyumlardan seriler şeklinde; yağlı boya, fotoğraf, video ve enstelasyon üzerine temellenmiştir. Bu alanlardaki ilk bağlarım kendi içeriğine göre her zaman farklılık göstermiştir. Resimle olan bağım dokuyu hissetme güdüsüyle çıkmıştır. Fotoğrafta ile bağım katmanları birbiriyle ilişkilendirip 2 öğeden 3. bir unsur yaratıp tek başına bir öğeye dönüşme hali etkilemiştir beni. Yine video art çalışmalarımdaki bindirmeler aynı duyguyla temellenmiştir. Enstelasyon çalışmalarımdaki duygu aktarımı bu bağı daha görünür ve güçlü kılmada önemli role sahiptir.
- Çalışmalarının konusunu neler oluşturuyor? Üretmekten en çok keyif aldığın başlık/lar nedir?
Sanat partiğim, insan ve insan dışı varlıkta ki sarsıntı ve günümüz cinsiyet politikaları üzerine mizahi tavır, dolaylı anlam katmanları oluşturan boyutlar içermektedir. Bunun yanı sıra teknolojide ki üstsel gelişmeler, insan ve insan sonrası kavramı, tekinsizlik, endüstri 4.0 ve tüketim toplumu üzerine oluşturduğum farklı medyumlardan seriler şeklinde ürettiğim yağlıboya, fotoğraf, video ve enstelasyon üzerine temellenmiştir. Estetiğimi kurarken modern ve gelenek çatışmalarından yola çıkıyorum ve bunu modern ve teknoloji şoku ile birleştiriyorum. Bunu yaparken çakıştırma (juxtapose), pastiş (pastiche), kitsch ve camp estetiğinden yararlanıyorum. Üretirken özellikle ekstra bir keyif aldığım başlık belirleyemem. Çünkü her konseptin süreci benim için ayrı bir keyifle işliyor diyebilirim.
- Üretim aşamasına geçmeden önce nasıl bir hazırlık süreci geçiriyorsun? Sana süreçte eşlik eden kaynaklar oluyor mu?
Üretim aşamasında öncelikle konuya dair taslak çizimlerle ilerliyorum. Renginden kompozisyonuna ve kurgusuna kadar eskizleyip tüme varıyorum. Sonrası zaten ne şekilde sunacağıma kalıyor. Bazen yüzeyde rastlantısal etkilerle birlikte eserin gidişatı değişkenlik gösterebiliyor. İstediğim sonuca ulaşana kadar süreç devam eder. Konuya dair kaynak okumalarım ve araştırmalarımın ortaya çıkacak olan işin daha güçlü bir söyleme ulaşmasında büyük rolü oluyor tabii ki.
- Antroposen çağında üreten bir sanatçı olmak nasıl bir durum? Bu çağın atmosferinin işlerine etkisi nedir?
İnsanlığın Dünya'ya olan olumsuz etkisinin en üst düzeydeyken olumlu bir yanıt veremeyeceğim kesin. “Tekinsiz zamanlar” serisi ve “Doğa” serisinde, bu olumsuzluklar üstüne yapmış olduğum işlerle konuya dair üretimler de yapmaktayım. Bilinçsizce bir yaşam ve doğaya verilen zarar. Aslında kendimize de verdiğimiz bir zararken kayıtsız kalmamız üzücü. Dünyamızı tüketiyoruz ve bunun geri dönüşü çok zor.
- Sanat alanındaki sürdürülebilirlik politikalarıyla ilgili düşüncelerin nedir? Geliştirmek adına neler yapılması gerektiğini düşünüyorsun?
İşini gerçekten iyi yapmaya çalışan bir sanatçın tek düşüncesi ve sorunu üretmek olmalı. Ama malesef üretmenin dışında karşılaştığı bir çok sorun sayılabilir. Sürdürülebilir bir sanat anlayışıyla bu duruma kimi galeriler ya da inisiyatifler kayıtsız kalmıyor. Fakat daha fazla özveri göstermeleri gerektiğini düşünüyorum. Galerilerin temsiliyet verdikleri sanatçılar dışında bağımsız sanatçılara olan tutumlarının yetersiz olduğunu düşünüyorum. Bağımsız sanatçıları desteklemek için atölye ziyaretlerini yapmalarını onları dinlemenlerini eserlerini yakından takip edip daha da görünür olmalarını sağlama gerekliliğinden yanayım.
- Sanat sanat için midir? Yoksa sanat toplum için midir?
Bu tekinsiz çağda olabildiğince eklektik bir yaklaşımla yeniyi yaratma amacındayım. Karmakarışıklığın içinde bir yolcuyum. Eserlerimde derine girmeden bakıp keyif almak isteyenleri de bir hayli düşünerek üretmeye devam ediyorum. Ben herkes için düşünüyor, resmediyor ve üretiyorum.